Yaklaşık 3 yıl önce “Başarılı Bir Kariyer İçin Üniversitede Yapman Gerekenler” yazısını kaleme almıştım. Öğrencilerden de epey ilgi görmüştü. İlk olarak ona göz atmanızı tavsiye ederim. Bu yazı ise onun biraz daha görselleşmiş bir versiyonu. Malum, gifli yıllardayız. :) Bu yıl üniversitelerde “Üniversitedeyken Kariyer Yapmak 101” eğitimleri vermeye başladım. Bu yazının içeriğini de o eğitimden çekiyorum. Bilgi paylaştıkça kıymetlenir, buyurun içeriğe;
Pek çoğumuzun düşündüğünün aksine iş hayatımız üniversitenin ilk günü ile birlikte başlar. Örneğin bu eğitime belirtilen saatte fiziksel olarak hep birlikte başladık. Ancak bu eğitimin başarılı olması için hazırlık yapmak gereklidir ki bunu da bir gün öncesinde notlarımı ve sunumu gözden geçirerek gerçekleştirdim. İşte iş hayatının hazırlık aşaması da üniversitelerdir. Sizden, bu hazırlık dönemini çok iyi geçirmeniz beklenir.
Kafamız biraz karışık olabilir, nereden başlayacağız, nasıl yol alacağız, nereye gideceğiz… Eğer kafanız karışık değilse sorun çok daha büyük, karışmış olması iyiye işarettir.
“Bazı durumlarda durmak hareket etmekten daha karlı olabilir ancak mevzu kariyer ise yanlış yöne hareket dahi sıfırdan büyüktür.” Deneyim yolda kazanılır, bu sebeple hareket halinde olmak gerekir. Bir şekilde bir şeyler ile meşgul olmanız, hareket etmeniz şart. Konfor alanınızı terk edin. Bu noktada Steve Jobs‘ın bir sözü de kulağınıza küpe olsun:
“Tabii ki üniversitedeyken noktaları ileriye bakarak birleştirmek imkansızdı. Fakat on sene geriye doğru baktığımda her şey çok ama çok berraktı. Noktaları ileriye bakarak birleştiremezsiniz; onları sadece geriye baktığınızda birleştirebilirsiniz. Noktaların gelecekte bir şekilde birleşeceğine inanmanız gerekiyor.“
Bu sözlerin geçtiği efsane Standford Üniversitesi’ndeki konuşmasına buradan ulaşabilirsiniz.
Boş zamanınız yok emin olun! Kişisel, sosyal, akademik ve iş olmak üzere zamanımızı 4e ayırabiliriz. Bu pencereden baktığımızda boş zamanınızın kalması mümkün değil. Eğer boş zamanınız kalıyorsa doğru planlayamıyorsunuz, kafanız da az karışık demektir. :) Zamanı paylaştırırken odak alanınıza –gelecekte var olmak istediğiniz yer için- torpil geçin, ona daha fazla zaman ayırın. Unutmayın; bir salisenin kıymetini; gümüş madalya alan bilir!
Doğru başlamak bitirmenin yarısıdır. Kariyeriniz için daha fazla zaman kaybetmek istemiyorsanız hocalarınızdan, danışmanlardan destek alın. Hayalinizdeki insanların yaşam hikayelerini araştırın, okuyun. Okulunuzdaki hocalarınızdan maksimum düzeyde istifade edin. Okulunuza gelen eğitmenleri, konuşmacıları sıkıştırın, koparabildiğiniz kadar bilgi/deneyim koparın.
Merak edin; okuduğunuz alanı, akademik gelişmeleri, iş yaşamını etkilerini… Bu alandaki işletmeleri, kamu kurumlarını, sivil toplum kuruluşlarını, sektörel trendleri, çalışan personellerin donanımlarını araştırın, inceleyin, not edin. Öğrenme zinciri kurun ve her gün/hafta alanınızla ilgili yeni bir bilgi öğrenin, paylaşın.
Bulunduğunuz her koşulu, sınırları zorlayın. Akademik kariyeriniz boyunca hocalarınızı zorlamalısınız, onları güncel kalmaya, gelişmeye zorlamalısınız. Klasik öğretimdeki gibi sadece kitaplar ve hocaların bilgi/deneyimlerine bağlı sınırlı kalıp düz bir eğitim almayın. Bu sizin elinizde! Asgari eğitimin ötesine geçmek için sınırları zorlayın!
Hocalarınızdan referans mektubu alın. Marifet onların size bunu vermelerini sağlamakta. Sizin gibi bir öğrenci ile belirli bir süreyi paylaştığı için hocalarınız şanslı olmalı, bunu dile getirmeli, kağıda dökmeli. İş hayatına atıldığınızda bu mektupların ne anlam ifade ettiğini göreceksiniz, özel olduğunuzu hissedeceksiniz.
Okulda çok iyi notlarınız olmayabilir ancak beşeri ilişkileriniz, araştırmacı kimliğiniz, öğrenmeye açlığınız ile fark yaratabilirsiniz. Referans mektupları asla sadece not için verilmez. Notlar ile sadece okulu bitirebilirsiniz. Okul ise hayatın sadece bir parçası, öğrenme gelişim aracı…
Okuyun! Genel kültürünüzü en üst seviyede tutun; politikayı, ekonomiyi, iş dünyasındaki gelişmeleri yakından takip edin. Dünyanın nasıl döndüğünü gözlemleyin, anlayın, anlatın. Alanınızla ilgili blogları takip edin. Dergi aboneliğiniz olsun. Hepsini almak öğrenciyi zorlar, yedi kişi birleşin, bir dergiye girin :)
Öğrencilik hayatınızı ailenizden gelen maddi destek ile devam ettiriyorsanız şanslısınız. Şimdi bu desteği birikim yapma zamanı, geçiminizi ise çalışarak sağlayın. Şanslısınız çünkü mezun olduktan sonra geçiminizi sağlamak için çalışmaktan başka şansınız kalmayacak. Şuanda hazır bir destek/kaynak varken, onu birikim yapıp çalışın, en azından deneyin deneyim kazanın.
Her ne olursa olsun mutlaka bir şeyler satın! Hayatın en zor ancak en zevkli işi bir şeyler satmaktır. Satış becerilerinizi geliştirirken; iletişim, ikna, beden dili, giyim-kuşam becerileriniz de gelişecek. Pratik yaparak kendinizi gerçek zamanlı geliştirmiş olacaksınız! :) Önemli deneyimler, networkler kazanacaksınız.
Dersleriniz dışında konferanslara katılın, bilgi ve deneyim arayışı içinde olun, biriktirin. Okul dışında ticaret ve sanayi odalarında, derneklerde, kamu kurumlarında vakit geçirin. Alanınızla ilgili bilgileri direkt sahadan toplayın. Bu bilgi ve deneyimleri kullanışlı bir biçimde arşivleyin. Bu bilgi ve birikimler ile kendinize güveniniz artacaktır, çok daha güçlü hissedeceksiniz kendinizi.
Networkün gücüne inanın. Okuldaki arkadaşlarınız, hocalarınız, konferanslardaki eğitmenler ve iş adamları, iş dernekleri, ticaret ve sanayi odaları… Her biri önemli bir networktür. Networkünüze yatırım yapın.
Erken kalkmaktan, bir işe en alttan başlamaktan, çalışmaktan gocunmayın, konfor alanınızı bozun! Zorunlu staja kalmayın, fazladan siz yapın. 4-5 yıl içinde elde edeceğiniz alışkanlıklar ve deneyimleyeceğiniz zorluklar yaşamınızın kalanında sizlere önemli bonuslar sunacak.
İş dünyasına hazır ve güçlü girmek için emek, zaman ve gerektiğinde para harcayın. Mutlaka karşılığını alırsınız!
Üniversite kulüplerinde/topluluklarında görev alın. Özellikle alanınızla ilgili bir kulüp varsa daha kıymetli olur, yoksa da siz kurun. Liderlik, takım olma, iletişim becerileri, planlama, organizasyon becerileri gibi alanlarda bol bol pratik yapma kendinizi geliştirme fırsatınız olacaktır. Çok önemli bir fırsattır kulüpler, iş hayatının provası olarak görmelisiniz, farkına varıp harekete geçin.
Spor yapın, özellikle yetenekli/meraklı olduğunuz bir dal var ise ona odaklanın. Aynı durum müzik için de geçerli. Bir enstrüman çalabilmeniz önemli bir özelliktir. Bu hobi alanları sizlere bir disiplin kazandıracaktır ve size ayrı bir renk katacaktır.
Başarının büyüklüğü aştığınız engellerin büyüklüğü ile paraleldir. Kolay yolu seçmeyin, fark yaratmak için denenmemişi bulun deneyin! Risk alın.
Bu paylaşımımı sunum olarak indirmek isterseniz burayı tıklayın (27.7MB). Paylaşım yaparak çevrenize siz de katkı sağlayın!