G-Talks: Volkan Çağsal

Publik, 2011 yılında İstanbul’da, Volkan Çağsal, Nil Aldemir, Selçuk Büyükbayrak tarafından kuruluyor. Kuruluş hikayesi ilginç: 3 ortak kredi çekerek 90.000 TL’yi birleştiriyorlar. Oyun sektörünün tırmanışını görerek, oyun içerisinde reklam ürünlerini yerleştirmeyi amaçlayarak kurdukları Publik, bu amaç doğrultusunda 3 ay boyunca 0 TL kazanıyor. Kurucu ortaklardan Volkan Çağsal G-Talks‘un konuşmacıları arasındaydı ve Publik’in başarı ve hata deneyimlerini, girişimcilik ekosistemini girişimcilik gerçekleri ile sentezleyerek içeriği oldukça dolu bir sunum gerçekleştirdi.

Daha önce kendisini tanımıyordum ancak konferans performansıyla hem kendisini tanıdım hem de Publik’in elde ettiği başarının sırlarını öğrendim. Gelelim detaylara… Maddeler konuşmacının yorumları, parantezler ise benim yorumum.

• Publik‘te bugün yaklaşık 50 kişi çalışıyor. 1.yılında Publik Ebitda+’e geçiyor, 2.yılında 10 mio+ ciro, 3.yılında yeni girişimler ortaya çıkıyor: Cevap.tv ve Adphorus (Cevap.tv ayrıca G-Talks‘un video kayıtlarını gerçekleştirerek bizlere destek oldu ve enerji dolu ekibi renk kattı.)
• Çok iyi olduğunuz bir alanda iş yapıyorsunuz diyelim. Yeni bir alanı dahil edecekseniz, diğer işinizdeki kadar iyi yapabileceğiniz bir alan olmalı ya da ekibinizi bu doğrultuda büyütmelisiniz.
• Publik ve Cevap.tv kısmında doğal olarak girişimciyiz. Cevap.tv‘nin tanıtımı için BatesMotelPro ile viral hazırlığında iken ekibin çok yetenekli olduğunu ancak ürettikleri işi çok daha iyi düzeyde satabileceklerini gördük ve Batesmotelpro’nun yatırımcısı olduk. (Girişimcinin odağının dağılmaması lazım ancak ortaklar ve ekip işlerine hakim oldukları gibi sektörün gelişmesi için bir takım inisiyatif de alıyorlar. Yatırımcı gömleği bir takım avantajla birlikte dezavantaja da sahip olabilir. Çok spesifik bir örnek, dikkatli olmak lazım.)
• Girişimcilikle ilgili acı gerçekler vardır. Genelde herkes büyülü tarafından bahsediyor ancak bu, girişimcinin yaşamında küçük bir yer kaplar, çoğunluğu mücadele ve acıyla geçer. (Öyle mühim bir nokta ki, özellikle son dönemde pompalanan girişimcilik etiketinin gözden geçirilmesi gerekli. Soru cevap bölümünde 9 yıllık kurumsalda deneyimi olan bir katılımcımız, konuşma sonrası biraz daha ciddi düşünür olduğunu iletti.)
• Girişimciyseniz, kalbiniz kırılır, ruhunuz ölür, ömrünüz kısalır. (No comment :) )
• Girişimcinin günlük ruh hali: ya dünyanın en güzel günüdür ya da en berbat günü. Ortası pek olmuyor.
• Rüyanız olmalı! Bu doğru ancak eksik söyleniyor. Tamamlamak gerekirse: rüyanız kabusa dönüştüğünde ertesi sabah erkenden kalkıp işe gidebiliyor musunuz, bu kabusla baş etme enerjisini kendinizde bulup takım arkadaşlarınıza verebiliyor musunuz, hedeflerinize ulaşmak için günlük yapmanız gereken birçok işi, kabusa rağmen hakkıyla yapabiliyor musunuz? (Startupların can damarına yönelik muazzam bir tespit. Rüyanız kabusa dönüştüğünde terk edecekseniz baştan girişmeyin dipnotunu da iletelim.)
• Arda Kutsal ekosistemin en önemli isimlerinden biri. 2 kritik durum var: 1) Webrazzi‘de haber olmak, 2) Webrazzi’de konuk olmak. Arda Kutsal siz yeterince büyüyene kadar çağırmıyor, o çağırmayınca siz büyüyemiyorsunuz. Bu kısır döngü bir süre devam ediyor. Arda çağırmıyor ama sizi her ay çağıran biri var: Mecidiyeköy Vergi Dairesi. Jack Dorsey vs hep sunumlarını seyrederiz. O sunumlarda Mecidiyeköy Vergi Dairesi yok. İşte girişimcilik gerçekleri bunlar.
• İşi batırdıktan sonra ne yapacaksın? Bu soruyla mutlaka bir gün karşılaşacaksın. WFIO tabirine göz atmalısınız ;) (Bir işe negatif düşünceyle başlanmaz ancak artı ve eksiler hesap edilmeli. Tüm planlar suya düştüğünde paraşütünüz, oksijen maskeniz mutlaka olmalı.)

Publik: Başarılar ve Tavsiyeler

1. Cesaret: Her şeyi kaybedebilme gücünü girişime dönüştürüyorsun. Paranızın bittiği an, fikrinizin işe yaramadığı an, elinizdeki tek güç cesaret!
2. Dengeli Ortaklık: Ortak mutlaka olmalı. (İyi ve kötü günde her zaman manevi destek alabileceğiniz, operasyonlarda ve sahada size omuz verecek, riskleri paylaşacak biri olmalı.) İki kritik nokta:
   1. Fonksiyonel ayrılık,
   2. Cuma akşamı birlikte takılabilmek, eğlenmek, gezmek vs.
3. Odaklanmak: Ürün çeşitliliği sağlayıp ekstra faturalar kesebilirdik ancak o zaman 41?29! un altında listelenecektik. Biz ise alanımıza odaklandık ve Publik hep ilk sırada yer aldı. O işin 1 numarası olabilecek kadar odaklanılmış alan seçmelisiniz. (Başlarken kazanmak için çok doğru bir yönlendirme.)
4. Ekip: Girişimcinin yapması gereken en önemli ve rutin iş “iş görüşmesi”dir. Foursquare‘de Dennis Crowley günde ortalama 3 iş görüşmesi yapıyor. En iyi pazarlamacı diye bir şey yok, sizin şirketiniz için en iyi pazarlama müdürü var. Büyük bir şirket ile yeni kurulan bir startupın düzeyleri çok farklı. İlkinde çok başarılı olan startupta saçmalayabilir. Alacağınız kişinin özel yaşamına kadar pek çok bilgiye sahip olmak önemli. Bu direkt işin kalitesini, diğer takım arkadaşlarını etkiliyor. (Bu madde hakkında ayrıca detaylı bir yazı hazırlığındayım, yorumlarım orada olacak.)
5. İnisiyatif: önemli bir müşteri yakalamak için ya da bulduğumuzda ekstra işler de yaptık. Bunu yapmıyoruz demedik.
6. Yatırım: Publik yatırım almadan bu noktaya geldi. Yatırım, iş fikrine ve konseptine de bağlı olarak, alınabilecek en erken zamanda değil alınabilecek en geç zamanda alınmalı. Sebebi: yatırımı ne kadar geç alırsan işin değeri o kadar realize olur. (Pek çok girişimcinin ya da olmak isteyenin çok önem vermesi gereken bir durum. Yatırım almak amacıyla girişimci olan pek çok kişi var.)
7. Hayır Demek: Yatırım teklifi geldi hayır dedik. Çok önemli bir TV kanalı temsilcimiz olun dedi, hayır dedik. Ne istediğimizi biliyorduk. (Konuyla ilgili öz bir yazı kaleme almıştım, göz atın derim)
8. Ofis: Ofisi herkesin haz alacağı yaratıcılıkta ve kalitede oluşturmalısın.
9. Şeffaflık: Tüm finansal verilerimizi yıl sonunda ekibimizle paylaşırız, ciromuz, karımız tüm detaylara sahip olur çalışanlarımız. Tüm yıl boyunca birlikte yaptıklarımızın sonucunu onların da görme hakkı var. (Liderlik ve başarının püf noktalarıyla bağdaştırabileceğimiz bir yönetim biçimi.)
10. Değer Yaratmak: Bir takım destekler için milyon dolarlık ciroyu beklemeye gerek yok, inandığınız proje ve işlere şirketinizin finansını ve operasyonunu bozmayacak düzeyde destek vermelisiniz.

Publik: Hatalar ve Tavsiyeler

1. Nakit Akışı: Paranın çıkış ve giriş vadesini ayarlayamamak en önemli sorunlardan biri, biz de yaşadık. Karlı işler yapmanıza ve işlerin artmasına rağmen paranın yetmemesi. Başınıza geldiğinde gerçekten anlıyorsunuz. :) (Girişimciler kadar pek çok şirketin de becermeye çalıştığı, mücadele ettiği bir kritik bir durum.)
2. Finans: Herkes gibi işine inanıyorsun, büyük düşünüyorsun, büyük oynuyorsun ancak mali müşavir konusunda küçük düşünüyorsun, kısıyorsun da kısıyorsun. Eğer $ 1M yatırım alacaksan ve $ 100M’lık çıkış yapacaksan burada da büyük düşünmelisin, doğru ve güçlü bir mali müşavirlik hizmeti alacaksın.
3. Seeding: Büyük düşünüyorsanız o işin 2 haftada olmayacağını bilmelisiniz. Foursquare’in reklam ürünü yok iken biz 18 ay boyunca iş kovaladık, Türkiye’de muazzam bir pazar ve Publik gibi güçlü bir şirket var dedik ve işi aldık.  (Publik’in hikayesini dinledikçe etkilenmemek mümkün değil. Sadece işini iyi yapmakla kalmayıp sektörü, büyük – küçük oyuncuları da ciddi anlamda geliştiriyorlar.)
4. Yolları Ayırma: Senin kafandaki yeri “kovsam mı koymasam mı” olan adamı işten çıkarmalısın. Yoksa, ona en büyük kötülüğü sen yaparsın. (Toplumumuzda ne yazık ki kültürel değerlerden dolayı bu konuda profesyonel davranamıyoruz. En büyük zararı şirket ve işini hakkıyla yapan ekip görüyor. Ben de aynı hatayı birkaç kez yaptım, günün sonunda kayıplar artınca akıllanıyorsunuz :) )
5. Kötü Müşteri: senin işine saygı göstermeyen, şirketin parasını kendi parası gibi harcayan, senin personeline saygı göstermeyen müşteri ile çalışmayacaksın. İşini, personelinin performansını negatif etkiler ve kaybedersin. (Startuplar biran önce para kazanmak, iş modellerini hayata geçirmek istiyorlar. Aceleci davranıp bazen kötü müşterilerle çalışmak durumunda kalıyorlar ve ne yazık ki orta – uzun vadede bu davranışların büyük kayıp olduğu ortaya çıkıyor. Mecbur kalmadıkça kötü müşterilerle çalışmamak lazım.)
6. İnsan Doğası: Dünyanın en iyi çalışanları şirketinde olsa dahi onların insan olduğunu unutmamak gerekiyor: aşık olabilir, evlenebilir, boşanabilir ve hayatı tamamen değişebilir. Tamamen bel bağlamamak gerekiyor. (Sağlam bir İK sistemi oturtmak şart. Startuplar/girişimciler mutlaka bu konuda uzman desteği almalıdır. Siz operasyonlara odaklanırken kör bir noktadaki kriz her şeyalt üst edebilir. Kötü neticelere sebep olabilecek çok önemli bir husus.)
7. İletişim: Kültür gereği işi yanlış yapana yanlış yapıyorsun diyemiyoruz. Bu yanlış! Başta üst kadro olmak üzere bu kültürü oturtmak için ekstra çaba harcadık.
8. Önlem: Yaşadığın toplum ve ülkenin dinamiklerine göre önlem almalısın. (Gezi olayları ve internet kısıtlama/yasak durumu. Ne yazık ki sıkıntılı süreçler yaşadık, yaşıyoruz. Her girişimcinin bu tür dalgalanmaları hesaba katması şart. Elden gelen çok bir şey olmasa da üzerine düşünmek gerek.)

Sunu formatı, enerji ve içerik anlamında dolu dolu bir oturum oldu. Publik, sıfırdan başlayarak, pek çok hata yapıp kendini geliştirerek çok önemli adımları atmış. Üst kadro hatasını görebiliyor, neyi iyi yaptığını çok iyi biliyor. Kişisel görüşüm; ender bir başarı hikayesine sahipler ve bu hikaye ülkemizdeki pek çok girişimci için ilham alınacak detaylara ve kaliteye sahip.