Facebook sadece Facebook değildir. Kimimiz için can sıkıntısını atmak için bir araç, kimimiz için hayat memat. Aslında ise göründüğünden çok daha kurnaz, sinsi bir araç, tıpkı kuruluş hikayesindeki gibi. The Social Network‘ü izlemediyseniz, hemen öne alıp izleyin, daha iyi anlayacaksınız.
Son dönemde sinsiliği epey de derinleşti, Facebook’un eli uzadı, gözleri gerekenden fazlasını görmeye başladı. Sosyal Medya’nın (daha doğrusu Facebook’un) Klasik Medya’ya karşı hamlelerini Ahmet Usta “Medyanın Kara Deliği” yazısı ile çok güzel özetlemiş. Uzun ancak çok faydalı bir yazı.
Facebook’un Instagram’ı, WhatsApp’ı da satın alımları oldukça stratejikti. Özellikle WhatsApp’ı 19 Milyar Dolara satın alınca “O kadar eder mi ki, ne yapacak ki” diye sayıkladık, şaşırdık. Konuyla ilgili İsmail Hakkı Polat o günlerde blogunda yayınladığı yazıda özetle şunu kulağımıza fısıldıyordu: “Ödenen 19 milyarın çok ötesinde bir adım“. Bu hamlelerin reklamcılık dünyasındaki yankılarını ise “Facebook ve ötesi” yazısında bulabilirsiniz.
Özetle Facebook’un eli, ayağı, kulağı, gözü pek rahat durmuyor. Daha fazla veri elde etmek, yorumlamak ve kullanıcılarına bir takım faydalar(!) sunabilmek adına sinsi hamlelere devam ediyor. Ben ise bu sinsiliğin geldiği noktayı çok küçük bir detay ile deneyimledim. Uzun zamandır Tommy Hilfiger markasından bir ürün almıyordum, sebebini burada yazmıştım. İki yıllık küslük sonrası tekrar alışveriş yaptım. Ve 3 gün sonra önüme Facebook’ta bu markanın sayfası sponsorlu olarak geldi. Ben şok! :)
Üst aklı çözebilmek için hemen WhatsApp yazışmalarıma baktım, orada herhangi bir veri yoktu. Instagram‘da acaba markayı takip ediyor muyum, beğenmiş miyim diye de kontrol ettim, orada da yok. Facebook’taki sponsorlu bağlantı bir tesadüf mü acaba derken, telefonumdaki galeriyi yedekleyip temizlerken gözlerime önemli bir detay takıldı. Son beş yıldır yaptığım alışverişlerin tüm fiş, faturalarını dijital ortama aktarıyorum ve saklıyorum. Son yaptığım alışverişin de fişini fotoğraflamıştım. Ve bir gerçekle daha yüzleşmiş oldum: Facebook galerimizi tarıyor. Bu bir tahmin ancak konunun uzmanlarından ve verinin nasıl elde edilip nasıl yorumlanabileceğinden yola çıkarak size dayanakları da aktardım. Çok küçük ihtimalle bir tesadüf, çok büyük bir ihtimalle ise Facebook’un galerimizi tarayıp, yorumlayarak bizi satın alınabilir bir veri haline getirmesi. Nasıl? Fotoğrafı taradı, üzerindeki logoyu tanıdı, ilgili şirkete “Senin sayfanı beğenmeyen ancak senden alışveriş yapan müşterine de sayfanı beğendir!” diyerek değerli bir veriyi (beni) sattı.
Pekala, korkmalı mıyız? Cevabı galerinizde saklı :)